Kırlangıç...
Bu öykü bir kırlangıcın öyküsü:
Kırlangıcın biri bir camın kenarına konmuş ve camı tıklatmış üç kez tık,tık,tık… Camın ardında, yağız, yakışıklı bir delikanlı belirmiş bakmış camın önünde bir kırlangıç… “Ne var? Ne istiyorsun?” demiş. Zavallı kırlangıç “Lütfen demiş camı aç! Buralarda uçarken seni gördüm ve aşık oldum al beni içeriye. Seninle yaşamama izin ver seni çok seviyorum.” Delikanlı yüzünde alaycı bir gülümseme ile “Sen mi? Sen minik bir kırlangıçsın ben ise insanım. Mümkün değil. Hem ben seni sevmiyorum bile”
“Olsun sevgim o kadar büyük ki ikimize de yeter” demiş minik kırlangıç. Yakışıklı genç ise “Hayır” deyip camı kapatmış. Uçup gitmiş kırlangıç… Ertesi sabah aynı saatte yine gelmiş ve camı tıklatmış. “Tık,tık,tık … Al beni içeriye seninle yaşayayım” demiş ama nafile. Üç gün, on gün derken günler günleri kovalamış aylarca her sabah gelmiş kırlangıç ama… Bir sabah dikkatini çekmiş delikanlının, camı artık tıklatılmıyormuş. Kırlangıcın “Lütfen al beni içeriye. Seni seviyorum, seninle yaşayayım” diyen sesini bir kaç gündür duymadığını fark etmiş. Onun yalvarmalarını o kadar kanıksamış ki kaç gündür camının tıklanmadığını hatırlayamamış bile. Bir gün, üç gün, beş gün beklemiş camı çalsın diye. Ama kırlangıç hiç gelmemiş. Merak etmiş aramaya çıkmış epey aradıktan sonra uçmaya çalışan kanadı yaralı bir kırlangıç görmüş. “Her gün benim pencereme gelip seni seviyorum diyen bir kırlangıç vardı onu tanır mısın?” diye sormuş. Yaralı kırlangıç hüzünlü bir ifadeyle “Tanırım” demiş, bize seni nasıl sevdiğini anlatır dururdu. Sonra da içini çekerek “Gitti, buralara artık kış geliyor. Biz sıcak ülkelere göç ederiz.”.Delikanlı birden yığılmış aslında onu sevdiğini fark edip heyecanla “Ama demiş gelecek değil mi? Bir kaç ay sonra tekrar dönecek değil mi? Ona kavuşacağım?” Yaralı kırlangıç “Maalesef, hayır demiş gelemez gelmeyecek. Hem zaten istese de gelemez. Sen kırlangıçların sekiz aylık ömrü olduğunu bilmiyor musun?”
Evet bu bir kırlangıç öyküsü ama hepimiz zaman zaman karşımızdakini kırlangıç gibi görüp sevgileri ertelemez miyiz? Bazen müthiş egomuzun pençesinde sırt çevirmez miyiz seni seviyorum, sana ihtiyacım var diyen gönüllere? Bize sevgi verip, sevgi almak isteyen nice gönlü geri çevirmedik mi zaman içinde?
Dostlar; çevirmeyelim, hiç bir sevgiyi geri çevirmeyelim. Çünkü sevgi bir kaynaktır ve kaynağın kendinden, kendine aktığı hiç görülmemiştir. Sevgi ise paylaştıkça büyür ve o sevgi kaynakları büyüdükçe; işte o zaman varoluşun ben'liğinden çıkıp hiç'liğin huzur dolu koynunda uyanırız her sabah .