Keşke SeN Ben Olsan Seni Ne Kadar Sevdiğimi Anlasan Keşke Ben Sen Olsam Bu Kadar Sevilmenin Tadını Çıkarsam
Bir Bahar Gecesi
Baharda gördüm seni
Yorgun ağaçlar yapraklarını dökerken
O solmuş yapraklar yerlere dökülürken,
Hiç beklemediğim bir anda seni gördüm.
Neler yaşamıştım o güne kadar,
Neler atlatmıştım halbuki,
Hayatımda kaç mum söndürmüştüm biliyor musun?
Sonra umutlandım bir an,
Tekrar hayal kurmaya başladım,
Belki de ilk kez ileriyi düşündüm.
Farklı bir şeyler vardı içimde
Tarif edilmez bir duyguydu sanki,
Ve tarifte edemedim kimseye
Aylar geçti hayatımda
Her şey yavaş yavaş değişiyordu
Ama bir tek sana olan aşkım değişmedi,
Değiştiremedi aylar,
Değiştiremedi kimse,
Ve öyle devam etti
Seni kimseye anlatamıyordum
Beni dinleyen sadece
Bir kağıt parçası ve eski bir kalem
Bunlara anlattım seni,
Seni her gördüğümde,
Gözlerine her baktığımda,
Kalbime bir hançer saplandığını,
İçimin titrediğini,
Nefes alamadığımı anlattım onlara...
Yalnızlığımı,içimdekileri anlattım.
Son olarak geceye özlem duyacağım artık
Bir bahar gecesine
Sevgimi artık bahar gecelerinde yaşayacağım
Yine yaprakların,
Solgun ve yorgun yaprakların döküldüğü
Bir bahar gecesi yaşayacağım
Ve susacağım sonsuza dek
Hüzün Şehri
- Şiirleriniz
- Mektuplarınız
- Linkleriniz
- Duygularımız
- Duvar Yazıları
- Hayat Dersleri
- Kısa Hikayeler
- Mucizeler
- Renkler ve Anlamları
- Maksat Muhabbet
- Sevi Seviyorum
- Yağmura Güven
- Ziyaretçi Defteri
- Uykusuz Gece
- Dostluklar
Aşka Dair
YAŞAM
BİR BAHAR GECESİNDE SENLE
bahar gecesi
memleket
Hiç Dağçiçekleri Gördünüz mü?
Ne zaman içim sıkılsa, ne zaman bu yaşamdam bunalsam hep dağlar gelir aklıma. Bilir misiniz dağları? Hele dağ çiçeklerini hiç gördünüzmü? Nasıl güzeldir bir bilseniz... Belki de bileniniz vardır, kimbilir?
Bahar yaklaşıyor aslında burada hep bahar var gibi. Baharda bir başka olur dağlar. Sırtıma vurup çantamı çıkmak isterdim dağlara. Yalnız siz varsınızdır. Kaç kişi giderseniz gidin yalnız siz varsınız. Bu yüzden çok severim dağcılığı. Hiç yıldızlar altında yattınız mı?
Sabaha karşı sıcak tulumunuzdan kalkın ve çadırdan çıkın. Göğe çevirin yüzünüzü, hele de ay dolunaysa... En çok dağ çiçeklerini severim. Öylesine inanılmaz gelirki bana. Zirvelerde, ya da bilmem kaç bin metre yükseklikte taş arasından fışkırır bir tutam mor çiçek. Öyle narindir ki, şaşarsınız orada olmasına. Sanki ölüverirmiş gibi gelir o sert hava şartlarında. Bir de renkleri vardır. Hiç görmedim öyle çiçekleri başka yerlerde...
Dağ deyince Karadeniz demeden olmaz. Görmelisiniz mutlaka... Kaçkarların zirvesinden bakmalısınız. Koca bir bulut tabakasının üzerinden hem de... Pamuk tarlası gibi... Kollarınızı açıp atlasanız, yumuşacık düşecek gibi. Muhteşem bir duygudur.
Karadeniz'in sisini, yağmurunu görmeden gelemezsiniz. Yarı bacak boyumca papatyaları gördüm, bir de seher vakti çiçek tarlaları bir başka.
Renk cümbüşü olmuş ayrı edayla sıralanmış önünüzde seranat yapar gibi dururlar.
Yolunuz düşmese bile düşürün dostlar yollarınızı, bir Karadeniz yaylasına...